5. Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumu, Fakültemiz Prof.Dr. Raşit Küçük Konferans Salonunda Düzenlendi

“Küresel güçlerin müdahaleciliği, darbeler ve demokrasi” başlıklı 5. Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumu; Üsküdar Belediyesi’nin destekleri ile Marmara Üniversitesi ve 15 Temmuz Derneği’nce Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda 13 Temmuz’da gerçekleştirildi.

5. Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumunda; Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar, 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen konuşmacı olarak yer aldılar. Etkinlikte bulunan isimler arasında Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Akgiray ve Marmara Üniversitesi Genel Sekreteri Murat Arısal da vardı.

Sempozyumun açılış konuşmasını 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç yaptı. Tunç, konuşmasında hain darbe girişiminin sadece belli bir zümre ve grup için yapılan bir kalkışma hareketi olmadığını, herkesin hayatında değişiklik oluşturabilecek kirli bir adım olduğunu ifade etti. Bunun yanı sıra 15 Temmuz darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın feraseti ve her zaman devletinin yanında olan vatansever insanların onurlu duruşu ile akamete uğratıldığına vurgu yaptı.

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen konuşmasında; sempozyumun 15 Temmuz hain girişiminin en stratejik ve kanlı çatışmalarının yaşandığı yer olan Üsküdar’da düzenlenmesinin anlamlı olduğuna değindi. “Sayın Cumhurbaşkanımız milli bir duruş ve aziz milletin bağrından çıkmış bir heyecanla bu aziz milletin tarihinde karanlık başlayan bir gecenin aydınlıkla sabahlanması konusunda tarihte eşi benzeri görülmeyen bir destansı duruş sergilemiştir.” sözlerini kaydeden Türkmen, 15 Temmuz hain darbe gecesini bütün yönleriyle ele alan bu sempozyumun özellikle gençler için önemli bir rehber olacağına inancını dile getirdi.

Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar ise Türkiye'de nerdeyse her neslin bir darbe, darbe teşebbüsü veya muhtıra yaşadığını ve Türk toplumunun darbelerin neden ve nasıl yapıldığını, nelere yol açtığını bilecek kadar tecrübeye sahip olduğunu belirtti. Darbelerin emperyalist bir araç olarak Türkiye'de olduğu gibi dünyada da ülkelerin iç işlerine müdahale için kullanıldığını anlatan Özvar, şöyle konuştu: "Darbeler, küresel güçlerin savaştan sonra en sert müdahale biçimlerinden biri olarak görülmektedir. Bu bakımdan 15 Temmuz darbe girişimi, Türk siyasi tarihindeki en hain darbe girişimidir. Darbeye teşebbüs sürecinde milletimiz genciyle yaşlısıyla öğrencisiyle bilumum toplum fertleriyle sokağa dökülmüş ve bu hain girişime geçit verememiştir. Türkiye'nin önünü kesmek isteyen vesayet odakları PKK, DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütlerini devreye sokarak hem askeri hem ekonomik olarak birbirinden farklı terör faaliyetlerine girişmişlerdir. İşte bu nedenledir ki 15 Temmuz darbe girişimi de diğer terör örgütleri gibi FETÖ'nün dış ve küresel güçlerin desteğiyle kalkıştığı bir işgal teşebbüsüdür. Küresel güçler Türkiye'yi eskisi gibi dizayn edemeyeceklerini anlamışlardır."

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, konuşmasında sivil toplum kuruluşlarının ülkelerin demokratikleşme sürecinde ve toplum hayatında özel bir yeri olduğunu belirtti. Dünyanın büyük ve hızlı bir değişim ve dönüşüm içinde olduğunu, değişen bu yapıda ülkeler arasındaki mücadele yöntemlerinin de sabit kalmayıp sürekli değiştiğini; terör örgütlerinin, devlet dışı aktörler olarak vekaleten yürüttükleri mücadele alanının en önemli unsuru haline geldiğini belirten Akar, şunları söyledi: "Bu örgütler aynı zamanda, yeni dünya düzenindeki etkilerini artırmak için mevcut şartlara da kendilerini uyarlamış ve evrimleşmiştir. İşte bu evrimleşmiş terörizme Türkiye, maalesef 15 Temmuz günü bizzat şahit, tanık olmuştur. Ülkemizin yüz yüze kaldığı en önemli güvenlik ve toplumsal sorunlarından biri olan FETÖ, yeni nesil terörün ilk örneği olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde karşımıza çıkmıştır. Kutsal değer ve referanslarla devlet ve insan hayatının her alanına sirayet eden FETÖ’nün hain militanları, 15 Temmuz’da milletimize, devletimize, TSK’ya ve demokrasimize karşı tarihimizde görülmemiş bir ihanete, kalleşliğe kalkışmıştır. Şanlı tarihi boyunca karşılaştığı zorlukları, kederde ve kıvançta bir ve beraber olarak aşan asil milletimiz, bu hıyanet karşısında Sayın Cumhurbaşkanımızın yüksek siyasi liderliğinde yediden yetmişe bütün fertleriyle tek vücut olmuş, demokratik değerler uğruna destansı bir mücadele vermiştir. Asil milletimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri, jandarma ve emniyet güçlerimizin vatansever evlatlarıyla birlikte tek yumruk, tek yürek olarak bu alçakların hain darbe girişimini akamete uğratmıştır. Milletimiz bu kahramanlığıyla egemenliğin kayıtsız şartsız kendisine ait olduğunu, milli iradeye kimsenin tahakküm edemeyeceğini tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir." Akar, milletimizin devletine olan güveni ve desteği sürdükçe başarılamayacak hiçbir şey, aşılamayacak hiçbir zorluk olmadığını ifade ederek konuşmasını noktaladı.

Bakan Akar'a 15 Temmuz şehidi Prof. Dr. İlhan Varank'ın ablası Ayşe Arslantürk tarafından dernek tarafından hazırlanan "251 Mektup" adlı eserin takdimi ile açılış oturumu sona erdi. 

V. Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumu’nun Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin başkanlığındaki ilk oturumunda Prof.Dr. Bekir Berat Özipek, Prof.Dr. Ragıp Kutay Karaca ve PRof.Dr. Mehmet Akif Okur Türkiye’de Ordu ve Demokrasi: 15 Temmuz’da Silahlı Kuvvetler başlığını konuştular.

Dekanımız Prof.Dr. İsmail Safa Üstün başkanlığında gerçekleştirilen ikinci oturumda ise Mehmet Öztürk, Dr. Özge Yavuz, Hamid İbrahimi ve Prof.Dr. Sami Aryan dış politika aracı olarak darbeleri konuştular.

HIZLI ERİŞİM